“İnsanın, kendisi gibi olmak istemediği zamanlar da varmış.”
“Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım, mürekkeple yazmışlar; oysa ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım.”
“Olur ya, belki bir gün tam senin gibi hissederim, senin heyecanların benim heyecanlarım olur: o zaman seni bütünüyle yaşarım, kim bilir? ”
“Beklenen geç geliyor, geldiği sırada insan başka yerlerde oluyor.”
“Kalbimin atışının yavaşlamasını istiyorum. Yavaş yavaş atsın ki yorulup durmasın.”
“Canınız cehenneme ! Sizin haklı olmanız bana bir şey kazandırmıyor. Köşemde kıvrılıp ölüyorum işte .”
“Yalnızlığı yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.”
“Şimdi yanımda olsaydı böyle üşümezdim albayım…”
'‘Yazık ki erkekler, şımartıldıkları zaman nerede durmaları gerektiğini çoğu zaman bilemezler.’'
“Bir insanla konuşmak, ona bütün derdimi anlatmak istedim birdenbire.”
“Seni görmek istiyordum kısacası. İnsan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı.”
"Yeni bir dünya var, anlıyor musun?
Her şeyi geride bırakmak gerekiyor
Bir sabah kalkacaksın, arkana bakmadan.."
“Ne kadar süslenseler, bir yerden sırıtıyor zavallılıkları..”
“Herkes tarih okuyor albayım; bugüne değer veren kalmadı.”
“Çok beklemiştim. Hayatımın, başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım.”
“İnsanlara kaptırma kendini, durmadan koşuşma, onlara uyma, insan bir makinedir, bir yerde bozulur”
“Her biri kendi kafasındaki dünyayı yaşadığı halde, hep birlikte oldukları için, aynı nedenlerle duygulandıklarını, aynı şeylere güldüklerini sanıyorlardı.”
"-Sinüs ve kosinüsün münasebetleri yüzünden gözüme uyku girmedi.
+Hangi münasebetten bahsediyorsun? Sinüsle kosinüs arasındaki münasebetten mi?
-Hayır,onlarla benim aramdaki münasebetten acaba sinüsü mü yoksa kosinüsü mü daha çok seviyorum?"
“Alışkanlıktan başka bir şey bilmedikleri için, sizin de yokluğunuza alışacaklardır. Anlıyorum Olric. Neden daha önce söylemedin bana? O zaman yaşayamazdınız. Siz her şeyi yaşamalısınız efendimiz. Bütün güzellikleri görmelisiniz. İçinde en küçük güzellik olan bir şeyi bile yaşamalısınız. Siz ne yaparsanız olur, efendimiz. Beni şımartıyorsun Olric. Zarar yok efendimiz:çünkü artık sizi kimse şımartmayacak. Beni korkutuyorsun Olric. Siz istemeyeceksiniz efendimiz. Güzellikleri kendiniz bulup çıkaracaksınız artık…”
“ Bazı günler konuşamazdı insan.”
"İnsanlar çok bozdu olric.
Ben bu düzene ayak uyduramıyorum.Bu yüzyıl kusma hissi uyandırıyor …
İnsanlık öldü tabutunu kaldıracak insan bulunamıyor…"
"Hayata karşı ayıp oluyordu. On yüz bin şeyi birden yaşamak istiyordu.
Hangisine sarılsa başkasına ayıp oluyordu."
"Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı."
“ 𝐆ü𝐥ü𝐦𝐬𝐞𝐲𝐞𝐜𝐞𝐤𝐬𝐢𝐧, 𝐛𝐞𝐤𝐥𝐞𝐲𝐞𝐜𝐞𝐤𝐬𝐢𝐧.. 𝐯𝐞 𝐡𝐢ç𝐛𝐢𝐫 𝐳𝐚𝐦𝐚𝐧 ü𝐦𝐢𝐝𝐞 𝐤𝐚𝐩ı𝐥𝐦𝐚𝐲𝐚𝐜𝐚𝐤𝐬ı𝐧.”